Değiştim Galiba

521 800 admin
  • 3

Mart 2020’de Pandemi ilanıyla birlikte kalabalıklardan uzak durmaya çalışıyorum. Evin yiyecek içecek ihtiyacı için markete ve pazara gidiyor, diğer ihtiyaçları için de mümkün olduğunca, eskiden hiç tercih etmesem de artık koşullara uyma zorunluluğuyla, sanal ortamdan sipariş veriyorum.

Hepimizin hayatında eminim ki pandemi öncesi ve sonrası diye iki ayrı süreç oluştu. Benimkinde de sanal ortamdan alışveriş yapmayı bu süreç belirledi. Öncesinde sadece kitap alırdım ve birkaç da ufak tefek ev ihtiyacını karşıladım o kadar.

Şimdilerde ise neredeyse tüm ihtiyacımızı internetten sipariş veriyorum. Hiç yapmam dediklerimi yapıyorum anlayacağınız. Bu bazen riskli de oluyor tabii, ben olayın acemisi olduğum için belki de bazı siparişlerim tam isabet olsa da bazılarında sorun yaşıyorum.

Bu nedenle de teknolojik bir alışveriş yapılması artık zorunlu hale gelince, “Ben hiç bunu riske atmayayım, neme lazım” diyerek, beş buçuk aydır ayak basmadığım AVM’lerden birine gitmem gerekti. Bir yandan Covid-19 için önlemlerimi alsam da gergin, bir yandan da uzun süredir yapmadığım bir şeyi yapmanın tatlı bir heyecanı var içimde.

Son 15 yıl öncesine kadar AVM’leri gezmek benim için güzel bir etkinlikken artık bir an önce işimi halledip çıkmak istediğim yerlere dönüştü, o ayrı. Sadece bizim İstanbul’daki mahalle AVM’sinde biraz daha fazla vakit geçirebiliyordum zaten. Diğerlerine de çok uzun zamandır gitmiyordum. Hatta yakınlarımızda açılmış ve popüler olanların kapısından bile girmişliğim yoktur.

İşte hayat; mecburen gitmeliydim, alacaklarım internet üzerinden, en azından benim için, halledilecek şeyler değildi ve gittim…

İlk başta girişte bileğimden ateş ölçülmesi ve artık kanıksadığım maske kullanımı dışında her şey normal gibiydi. Seçtiğim AVM’yi dış ortamlarının da olması nedeniyle özellikle tercih ettim ki, kapalı alanda kalabalığa ve klimaya maruz kalmamayım. Neyse ki mesafeler iyi organize edilmiş, pek çok mağazanın kapalı olmasından dolayı mı yoksa bilinçli hareket etmenin etkisi mi bilemem ama hiç de eskisi gibi kalabalık değildi.

Gittiğim mağazada da tek tük müşteri vardı ve pandemi kurallarına uyuyorlardı (maske, mesafe v.s.), çalışanların her saat başı ateşinin ölçülmesi, hijyen kurallarına göre hareket etmeleri de içimi biraz olsun rahatlattı.

Benim işim biraz uzayınca, hem ayakta durmaktan yorulmuş hem de acıkmış olarak bir şeyler yemek ihtiyacı duydum; bu arada malum yılbaşına kadar giysi, ayakkabı, çanta v.s. alışverişi yapmama kararım nedeniyle de mağazaları es geçtim, aslına bakarsanız hiç ilgimi çekmediler, içimden içerilerine girmek, elbiselere bakmak filan gelmedi.

Bu arada her ne kadar sağlıklı beslenmeye çalışsam da birkaç ayda bir sevdiğim bir fast foodçuda sevdiğim bir burgeri yemekten vaz geçmedim…Ya da vazgeçmediğimi sanıyordum diyelim.

Beklemem gerektiği için ve acıktığım için tabii ki o favori dükkâna gidip, burgerimi ısmarladım. Arada sırada yediğim için de bayıla bayıla tükettiğim tat için heyecanlandım doğrusu; çünkü aradan neredeyse 7 ay geçmişti.

Tepsimi aldım, oturdum, burgerden iştahla ilk lokmamı aldım…Bunun tadı mı değiş mişti? Birkaç lokma daha…Iıııhhhh…Aynı tadı bulamadım. Neredeyse yarısını yedim çünkü “Açsın, buradasın, hazır ısmarlamışsın” diye diye o kadarını tüketebildim.

Sonrasında işim bitti, AVM’den çıktım, şehirden de çıktım ve güzelim sakin sessiz kasabamızın sınırlarına sonra da evime geldim ve kocaman bir “Oh” çektim.

Pandemi döneminde sadece evde yaptığımız yemekleri yediğimiz, o tatlara alışık olduğumuz için artık arada sırada da olsa eski favori fast fooduma veda ettim. Bir de açıkçası bedenimi zehirlediğimi hissettiğim için ondan özür diledim…

AVM’ler zaten hayatımda pek yoktu, yine mümkünse olmasın…

Ben bu süreçte değiştim galiba…Eskiden zevk aldıklarım bana uzaklaşmış.

Pandeminin psikolojisinin de etkisiyle olsa gerek daha bir sessizliğin, yalnızlığın, doğanın içinde olmanın isteğiyle yaşıyorum.

Damak tadım, eğlence anlayışım, sosyal olma ihtiyacım, dünyaya bakış açım değişmiş. Fark etmiş ama bu derece olduğunu anlayamamıştım. Artık yaşayarak onu da anladım.

Şimdilik böyle iyi…

Belki yarın koşullarla bu da değişir.

O da kabul…

Ama sanırım bundan sonra çok kalabalıklar, fast food ve gürültülü ortamlar olmayacak.

Damak zevkim gibi hayattaki zevklerim de değişti çünkü…

 

Çimen Erengezgin – 28.08.2020 – Foça

Değişim rüzgârları

Bir Yorum Yaz

Your email address will not be published.

Gizlilik Tercihleri

Web sitemizi ziyaret ettiğinizde, tarayıcınızdaki bilgileri genellikle çerezler şeklinde, belirli servislerden saklayabilir. 

Web sitemizi ziyaret ettiğinizde, tarayıcınızdaki bilgileri genellikle çerezler şeklinde, belirli servislerden saklayabilir.